
Editör: Prof. Dr. Fırat Purtaş
© 2024
Editör
Prof. Dr. Fırat Purtaş
Yayın Koordinatörü
Halil Ulusoy
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Dünyası Entegrasyonu İçindeki Yeri ve Önemi
Ankara: Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi, 2024
106 s. ; 16x24 cm.
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi. İnceleme-araştırma dizisi; yayın no: 14
ISBN: 978-625-8329-16-2
© Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı
Saygıdeğer okurlar
2024 yılında Kıbrıs Barış Herakatının 50. Yıl dönümünü idrak etmekteyiz. Enosis hedefi doğrultusunda adada terör estirerek Kıbrıs Türklerinin canlarına, mallarına, namusuna kast eden EOKA örgütünün 1974 yılında askeri darbe gerçekleştirmesi üzerine, Türkiye uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakları çerçevesinde Kıbrıs’a askeri harekat düzenlemiştir. Adada konuşlandırılan Türk Barış gücü sayesinde Kıbrıs adasında 50 yıldır devam eden bir istikrar söz konusudur. Bu istikrar sayesinde 1983 yılında kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti günden güne gelişmekte, huzuru ve güvenliği emin ellerde olan Kıbrıs Türk toplumunun refahı artmaktadır.
3 Kasım 2022 tarihinde Özbekistan’ın Semerkand şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi toplantısında KKTC, gözlemci statüsünde örgüte üye olarak kabul edilmiştir. Semerkand Zirvesi’nde alınan karar KKTC’nin tanınması, izolasyonun kırılması, Türk dünyası ile bütünleşmesi, değişen küresel dengeler içerisinde Türkiye’nin ve KKTC’nin Doğu Akdeniz jeopolitiğindeki konumunun güçlenmesi gibi pek çok açıdan dönüm noktası olmuştur. Bu bağlamda elinizdeki çalışma Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak- Türk Üniversitesi tarafından Lefkoşe’de düzenlenen KKTC ve Türk Dünyası konulu etkinliğin neticesinde ortaya çıkmıştır.
Üniversitelerin üç önemli görevi vardır. Eğitim öğretim faaliyetinde bulunmak, bilimsel faaliyetler gerçekleştirmek, üçüncüsü de yerel ya da genel toplumun sorunlarına çareler aramaktır. Bu sebeple Almatı’da bulunan Avrasya Araştırma Enstitümüz zaman zaman raporlar hazırlar, ekonomi, enerji, eğitim, dış politika gibi geniş yelpazede ülke sorunları dünya sorunlarıyla ilgili paneller, sempozyumlar, kongreler düzenler ve ortaya çıkan eserleri 4 dilde yayınlayarak tüm dünyada karar verme mekanizmasında bulunan binden fazla adrese gönderir. Takdim ettiğimiz bu kitap da üniversitemizin çalışmalarından bir tanesidir.
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bulunduğumuz coğrafyada yeni bir dönem başlamış ve “Türk Devri”nin kapıları aralanmıştır. “Türk Devri”nde hayata geçen ilk büyük projelerden biri Türkiye ile Kazakistan’ın uluslararası statüde bir devlet üniversitesi olarak 1992 senesinde Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi’nin kurması olmuştur. Dolayısıyla üniversitemiz 30 yılı aşkın süredir devam eden “Türk Devri”nin yüksek öğretim alanındaki vizyoner adımların ilkidir. Otuzuncu yılını geride bırakan Ahmet Yesevi üniversitesi geçen süre zarfında verdiği 100 bine yakın mezunu, hali hazırda 14 bine yakın öğrencisi ile 34 farklı Türk topluluğundan öğrencinin eğitim gördüğü bir Türk Dünyası Üniversitesidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de çok kaliteli üniversiteler bulunmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olması ile buradaki üniversiteler de Türk Devletleri Teşkilatı ortak yüksek öğretim alanına dahil olmuşlardır. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs üniversiteleri ile Türk devletlerindeki üniversiteler arasında öğrenci ve akademisyen hareketliliğinin daha da yoğunlaşacaktır.
Kıbrıs Türklüğünün var oluş mücadelesi 1963’den bu yana güçlü bir şekilde devam etmektedir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, tarih Kıbrıs Türklerin lehine ilerlemektedir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın güçlendirilmesi ve Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlüğünün korunması meseleleri Türk dış politikasının değişmeyen öncelikleridir. Kıbrıs’ta yaşan Türklerin hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasını Türkiye’nin ulusal çıkarlarından ayrı değerlendirmek mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ve egemenliğinin güçlendirilmesi, Kıbrıs Türklerinin huzur ve refah içerisinde yaşamlarını idame ettirmeleri, Kıbrıs’taki tarihi ve kültürel mirasımızın korunması, Kıbrıs’ta eşitlik ve hakkaniyet temelinde kalıcı bir barışın sağlanması Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerinin temel dinamikleridir. Ekim 2023 tarihinde düzenlenen etkinliğimize Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılması buna işaret etmektedir. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ev sahibi olarak etkinliği himaye etmesi ve hitapları da bizler için özel bir anlam taşımaktadır.
Bu bağlamda sözlerimin sonunda Kıbrıs davasına bayraktarlık yapan, Doktor Fazıl Küçük’ten Rauf Denktaş’a, Necmettin Erbakan’dan Bülent Ecevit’e, Osman Türkay’dan Burhan Nalbantoğlu’na, Hasan Bulliler’den şehit edilen Mürüvvet İlhan ve onun minik yavruları Murat Kutsi ve Hakan olmak üzere dar-ı bekaya irtihal eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, hayatta olanlara da hayırlı uzun ömürler diliyorum.
Çalışmamızın Kıbrıs Türklüğünün Türk dünyası içerisindeki konumunun daha sağlamlaşmasına, adada yaşayan soydaşlarımızın refahına ve huzurunun artmasına vesile olmasını temenni ederim. Bu vesileyle davaya gönül ve emek veren tüm devlet büyüklerimize ve esere katkı sunan akademisyenlerimize teşekkürlerimi sunarım.